Son namaz Sevgili Peygamberimizin Son Günü
Resûl-i Ekrem Efendimiz hastalığının en şiddetli olduğu bir günde Ashabıyla helâlleşmeyi arzu etti.
Yine bir taraftan Hz. Ali'ye diğer taraftan da Fazl bin Abbas Hazretlerine dayanarak güçlükle ayağa kalktı ve mescide gitti. Minber'e çıkıp oturdu.
Hz. Bilal'e de (r.a.) şu emri verdi:
"Halka ilân et. Mescid'de toplansınlar. Onlara vasiyet etmek isterim. Bu benim son vasiyetim olacaktır."
Hz. Bilâl, emri yerine getirdi. Bir anda toplanan halkı mescid almaz oldu.
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, Allah'a hamd ve senâdan sonra Ashabı Kirâma şöyle hitap etti:
"Ey insanlar! Sizden ayrılma vaktim oldukça yaklaşmıştır. Sizden birine vurmuşsam, işte sırtım gelsin vursun.
Yine bir taraftan Hz. Ali'ye diğer taraftan da Fazl bin Abbas Hazretlerine dayanarak güçlükle ayağa kalktı ve mescide gitti. Minber'e çıkıp oturdu.
Hz. Bilal'e de (r.a.) şu emri verdi:
"Halka ilân et. Mescid'de toplansınlar. Onlara vasiyet etmek isterim. Bu benim son vasiyetim olacaktır."
Hz. Bilâl, emri yerine getirdi. Bir anda toplanan halkı mescid almaz oldu.
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, Allah'a hamd ve senâdan sonra Ashabı Kirâma şöyle hitap etti:
"Ey insanlar! Sizden ayrılma vaktim oldukça yaklaşmıştır. Sizden birine vurmuşsam, işte sırtım gelsin vursun.
Hak Dinin Kaynakları
"Biz, İsrailoğulları'nı denizden geçirdik; Firavun ve askerleri azgınlıkla ve düşmanlıkla peşlerine düştü. Sular onu boğacak düzeye erişince (Firavun): "İsrailoğulları'nın kendisine inandığı (ilahtan) başka ilah olmadığına inandım ve ben de Müslümanlardanım" dedi. Şimdi, öyle mi? Oysa sen önceleri isyan etmiştin ve fesat çıkaranlardandın. Bugün ise, senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge, ibret) olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız (herkese cesedini göstereceğiz). Gerçekten insanlardan çoğu, bizim ayetlerimizden habersizdirler." (Yunus Suresi, 90–92)
Kur'an Mucizeleri
Firavun eski mısır hükümdarlarına verilen isimdir. Bilinen ilk firavun Nil deltasıyla yukarı mısırı birleştiren menestir. Toplamda 32 tane firavun mısırda hüküm sürdü.
Mısırda firavunlara bir tanrı gözüyle bakılmaktaydı. Firavun bütün insanların efendisi, yeryüzündeki herşeyin sahibi olarak görülürdü. Ellerinde asaları, kafalarında taçları ve sakallarıyla bir tanrıyı canlandırırlardı. İÖ 1580-İÖ 1314 dönemlerinde firavunlar kendilerini direk tanrılar kralı Amon Ra dan geldiklerini ilan etmişlerdi.
Mısırda firavunlara bir tanrı gözüyle bakılmaktaydı. Firavun bütün insanların efendisi, yeryüzündeki herşeyin sahibi olarak görülürdü. Ellerinde asaları, kafalarında taçları ve sakallarıyla bir tanrıyı canlandırırlardı. İÖ 1580-İÖ 1314 dönemlerinde firavunlar kendilerini direk tanrılar kralı Amon Ra dan geldiklerini ilan etmişlerdi.
Hesap Günü 1
Sur'a üfürüldü; böylece Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp-yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar. Yer, Rabbinin nuruyla parıldadı... (Zümer Suresi, 68-69)
Hesap Günü 2
Gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki 'yayılan' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar. (Kamer Suresi, 7)
... Sonra sizi yerden (toprağın altından) bir (kere) çağırma ile çağırdığı zaman, hemencecik siz (bir de bakarsınız ki) çıkarılmışsınız. (Rum Suresi, 25)
O gün yer, onlardan çatlayıp-ayrılır da (onlar,) hızla koşarlar. İşte bu, Bize göre oldukça-kolay olan bir haşir (sizi birarada toplama)dır. (Kaf Suresi, 44)
Hesap Günü 3
... O çağırıcının 'ne tanınmış, ne görülmüş' bir şeye çağıracağı gün... (Kamer Suresi, 6)
O gün, kendisinden sapma imkanı olamayan çağırıcıya uyacaklar... (Taha Suresi, 108)
... sanki onlar dikili bir şeye yönelmiş gibidirler. (Mearic Suresi, 43)
Kur'an Mucizeleri 2
11 Ocak 630 sabahı İslam Ordusu savaş pozisyonu aldı. İslam peygamberi Hz. Muhammed(s.a.v) ordusunu 4 kola ayırdı ve ordusuna şu emri verdi:
"Size karşı konulmadıkça, size saldırılmadıkça, hiç kimseyle çarpışmaya girmeyeceksiniz, hiç kimseyi öldürmeyeceksiniz."
Hz. Muhammed(s.a.v) hareket emri verdi ve Fetih Suresi'ni okuyarak Mekke'ye girdi. 3 kol herhangi bir direnişle karşılaşmazken Halid bin Velid'in komutasındaki 4. kol, İkrime bin Ebu Cehil önderliğinindeki küçük bir saldırıyı geri püskürttü.
Muhammed Mekke'ye girer girmez genel af ilan edildiğini bildirdi ve Ebu Süfyan'a bildirdiği şekilde, kimseye dokunulmayacağını ilan etti. Ardından içerisinde 360 put bulunan Kabe'ye yöneldi. İsra Suresi'nin 81. ayetini okuyarak putları birer birer devirdi. Daha sonra da beraberindeki Müslümanlarla Kabe'yi tavaf etti.
Kur'an Mucizeleri 3
Tarihin değişik dönemlerinde oluşan bazı olaylar helbette tesdüf değildir. Zira her olayın bir nedeni ve sonucu beraberindedir.
Kur'an Mucizeleri 4
Kur'an Mucizeleri bir ataistin beyi alamayacağı kadar derin ve sabittir. O gözlerinin gördüğü kadarıyla düşünür ve ona amel eder ki, bu onu sapıklıkla dolu ir dünyaya götürür. Her ne kadar dışından mutlu görünse de o içinden korku ve dehşet içindedir. Çünkü ölüm onun için bir son ve hayallerine bir engeldir. Beli ki de Müslümanların dedikleri doğrudur, diye düşünüp azap gününden korkar. Bunu yalanlaması boşunadır.
Namaz Büyük Emirdir
Namaz (Arapça : الصلاة في الإسلام) Klasik Sünni İslam anlayışına göre İslamın şartları'ndan biri kabul edilen ibadettir. Kur'an'da günün belli vakitlerinde abdestle birlikte duaya kalkılması ifadesi bulunur. Kur'an’a göre namaz Allah'ı anarak teslimiyetin gösterildiği bir arınma biçimi ve İbrahim'e öğretilen bir ibadet şeklidir. Namaz İslam tarihi içerisinde ortak anlayışların değil, aksine mezhepsel veya mezhep içi farklılaşma ve anlayış çatışmalarının yaşandığı bir alandır.
Kıyamette Kişi Ömründen Sorulacaktır
Ömür öyle bir şeydir ki, geçen her saniye anı olmaktan öteye gidemez olur.
Kıyamet Günü
Kabir hayatında Münker ve Nekir isimli 2 meleğin ölünün yanına gelip, kişiye çeşitli sorular sorup yanıtlar isteyeceğine inanılmaktadır. Müminler Kelime-i Şehadet getirerek azaptan kurtulacaklar, günahkar olanlar ise kabir azabı çekeceklerdir. Mümin sevap işleyen bir insan ise bu azaba uğramayacaktır. Kabir, dünyanın sonrası, ahiretin de öncesidir. İnanışa göre mümin olanlardan biri ölüp de kabre konunca, kendini bir yeşil bahçe içinde görecektir.
İsrafil elindeki boru (sur)’yu birinci defa çalınca, dağlar parça parça olacak, denizler birbirine girecek, yıldızlar yerlere dökülecek, tüm insanlar ölecek ve kıyamet kopacaktır. İnanışa göre ölüler kıyametin koptuğunu başlarının mezarlarına çarpması ile anlayacaklardır.
Cennet Hayatı
Cennet (Arapça: جنّة), ölmüş insanların sonraki yaşamda varoluşlarını devam ettirdiklerine inanılan soyut diyara verilen isimdir. Arapça bir sözcük olan Cennet, "Bahçe" anlamına gelmektedir. Bu dini terim, çeşitli dinlerde ve ruhani felsefelerde bulunan, çoğunlukla mümkün olan en kutsal mekân olarak tanımlanan, sonraki yaşama dair bir kavramdır.
Cennet kavramına inanan kişiler genellikle cennetin insanların bir kısmı veya hepsi için ahirette bulunan nihai bir varış noktası olduğunu düşünürler. Ayrıca cennet kavramına sahip inançların çoğunluğunda cennet iyi insanların ulaştığı bir ahiret mekânıdır.
Ölümden Sonra
Ölüm, ruhun bedenden ayrılmasıdır. Şehadet aleminden "berzah alemi"ne bir hicrettir. Ruh, Azrail Aleyhisselam vasıtasıyla "berzah alemi"ne götürülür. Göreceğimiz ilk melek Azraildir. En kıymetli cevherimiz olan ruhumuzu gönül rahatlığıyla teslim edebileceğimiz güvenilir bir emanetçidir o.
Ölüm anında, ruh, beden hapsinden kurtulur; fakat bütün bütün çıplak kalmaz. Çünkü, "misali bir cesetle" başka bir tabirle "latif bir gılaf" ile kuşatılmıştır.
Ölüm anında, ruh, beden hapsinden kurtulur; fakat bütün bütün çıplak kalmaz. Çünkü, "misali bir cesetle" başka bir tabirle "latif bir gılaf" ile kuşatılmıştır.
İmam-ı Gazali
Gazali Hicri 450 (Miladi 1058) yılında Horasan'ın Tus şehrinde doğmuştur. İlk öğrenimini Tus'ta Ahmed bin Muhammed er-Razikânî’den almış, daha sonra Cürcan şehrine giderek Ebû Nasr el-İsmailî’den eğitim görmüş daha sonra 28 yaşına kadar Nişabur Nizamiye Medresesi’nde öğrenim görmüş, itikadi düşünce olarak Ebu Hasan Eş'ari’den ve ameli görüş olarak ise Şafiî'den etkilenmiştir. Hocası İmam-ı Harameyn lakaplı Abdülmelik el-Cüveynî 1085 yılında ölünce Nişabur’dan Büyük Selçuklu Devleti’nin veziri Nizamülmülk’ün yanına gider. Nizamülmülk'ün huzurunda olan bir toplantıda verdiği cevaplarla diğer bilginlerden üstünlüğünü kanıtlayarak 1091 yılında Bağdat’taki Nizamiye Medresesi'nin Baş Müderrisliği’ne tayin edilir. Burada bilgisi ve edindiği öğrenci topluluğuyla kısa sürede ün ve saygınlık kazandı. İçine girdiği ruhsal bunalımın da etkisiyle Sûfizm'e yöneldi ve Ebu Ali Farmedi'nin etkisiyle bu alanda yoğunlaştı. Bu ilgi ve hac arzusuyla medresedeki görevini bırakarak 1095 yılında Bağdat'tan ayrıldı ve Şam'a gitti. Şam da iki yıl kaldıktan sonra 1097 yılında Hac'a gitti.
İki Şehir Mekke ve Medine
Mekke (Arapça:مكة), Suudi Arabistan'da Mekke Bölgesi'nin yönetim merkezi olan şehir.
Mekke, Arap Yarımadası'nın batısında bulunan eski Hicaz bölgesinde ve Kızıldeniz'in doğusunda yer alır. İslam dinininde önemli yeri olan kutsal bir şehirdir. Zira İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed(s.a.v) burada doğmuş, kutsal kitabı Kur'an burada indirilmeye başlanmış ve Beytullah denilen Kabe de yine bu şehirde yer almaktadır. Kur'an'da 'şehirlerin anası' (ummu'l kur'a) sıfatıyla anılır. Günümüzde ise her yıl milyonlarca müslümanın ziyaret ettiği kent Riyad ve Cidde'den sonra ülkenin 3. büyük kentidir.
Medine (Arapça: المدينة المنورة veya المدينة), Suudi Arabistan'ın Mekke kuzeyinde yer alan şehridir. Eski adı Yesrib (Arapça: يثرب)'dir. Medine'ye, Medirra, Medirke, Meddiyne, Mezzine de denmiştir. İslam dini için özel bir şehirdir.
Cennet ve Cehennem
5068 - Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Cennette yüz derece vardır. Bütün alemler bunlardan birinin içinde toplansalar, hepsini de kuşatır, istiab eder."
Tirmizi, Cennet 4, (2534).
5069 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Cennette bir ağaç vardır ki, binekli bir kimse yüz yıl gölgesinde yürüse onu katedemez. İsterseniz şu ayeti okuyun: (Mealen) "Daimi gölgededirler, çağlayıp duran su başlarındadırlar" (Vâkı'a 30-31).
Tirmizi, Tefsir, Vakıa, (3289), Cennet 1, (2525).
5070 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Cennette hiçbir ağaç yoktur ki gövdesi, altından olmasın."
Tirmizi, Cennet 1, (2527).
5107 - Nu'mân İbnu Beşir radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Cehennemliklerin azab cihetiyle en hafif olanı, ayağında ateşten bir nalın ve nalın bağı olan kimsedir ki, ayağındakiler sebebiyle, tıpkı tencerenin kaynaması gibi, başında dimağı kaynar. Öyle tahammülfersa bir azam duyar ki, azabca insanların en hafifi olduğu halde, kendinden şiddetli azab çeken olmadığını zanneder."
Buhari, Rikâk 8; Müslim, İman 363, (213); Tirmizi, Cehennem 12, (2607).
5108 - Semüre İbnu Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"(Cehennemlikler derece derecedir.) Bir kısmı vardır, ateş onları topuğuna kadar yakalar, bir kısmı vardır, dizlerine kadar yakalar, bir kısmı vardır kemere kadar yakalar, bir kısmı vardır köprücük kemiğine kadar yakalar."
Müslim, Cennet 33, (2845).
Hz. Davut'un Mücadelesi
Dâvud'un adı Kur'an'da 17 yerde geçer. Allah'ın Dâvud'a krallık ve bilgelik verdiği, Dâvud'un bir savaşta güçlü bir kral olan Câlud'u öldürdüğü, Allah'ın bazı peygamberleri diğerlerinden üstün kıldığı ve Davud'a Zebur'u verdiği, onu ve soyunu dünyaya hakim kıldığı, Dâvud'un koyunlarla ilgili ihtilafa düşen iki ortağın davasında yargıçlık ederek adalet konusunda düştüğü çelişkiden kurtulamasının sağlandığı, dağların ve kuşların Dâvud'la Süleyman'ı yücelttiği bildirilir. Kuran'da kral Şaul'un adı Tâlût olarak geçer.İslâm geleneğinde Dâvud'un sesinin çok güzel olduğu söylenir. "Dâvûdî ses" deyimi buradan gelmektedir.
Kutsal Gizemler
Kustsal gizemler Yüce Rabbimizin dünya üzerindeki ayetlerinden olan oranla ilgilidir.
Hz Mevlana ve Şemsi Tebrizi
Mevlânâ (Arap alfabesiyle: مولانا), İslâm dininde, din açısından önder olarak görülen ya da İslâm ilimlerinde başarı kazanmış kişilere verilen bir din unvanıdır. Özellikle Hint yarımadasında İslâm bilginleri ve din önderleri için sıklıkla kullanılsa da Batı Asya'da pek kullanılmaz. Türkçe ve Farsça yazında sıklıkla Celaleddin-i Rumî'yi anmakta kullanılır ve bu nedenle yanlış bir şekilde bu kişinin adının bir parçası, veya kendine has özel lâkâbı veya unvanı olarak anlaşılır. Mevla sözcüğünden türemiş olan bu sözcük, "Mevlâmız" veya "Efendimiz" anlamlarına gelir. Afrika'da, Swahili dili de sözcüğü diğer diller gibi Arapça özgün kökeninden almış olsa da çok daha genel bir anlamda kullanmaktadır: Sözcük bu dilde genel olarak içinde bulundukları toplulukça saygı gören kişilere verilir ve dinî vurgu taşımak zorunda değildir, seküler bağlamda da kullanılabilir.
Şems-i Tebrizî ya da Şems ed-Dîn Muhammad (Farsi: شمس تبریزی) (d: 1185 - ö:1248), Fars[Azerbaycan Türklerinin[ İslam alimi ve mutasavvıf.Mevlânâ Celâleddîn Rûmî'nin gönül dünyasında büyük değişikliklere sebep olan ve Mevlânâ tarafından yazılan ilâhî aşk şiirlerinden oluşan "Dîvân-ı Şems-î Tebrîzî" adındaki nazım eser sayesinde tanınan çok kuvvetli bir din âlimidir.
Seyyit Abdulhakim Hüseyin ve Seyyid Muhammed Raşit Hz.
Bağlıları arasında Seyda hazretleri namıyla bilinen Eşşeyh Esseyyid Muhammed Raşid Erol (k.s.) hazretleri 23.3.1930 tarihinde Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Siyanüs köyünde dünyayı şereflendirmişlerdir. Babası Gavsi Bilvanisi Seyyid Abdulhakim Hüseyni (k.s.) hazretleri olup Nakşibendi büyüklerindendir. Dedeleri Seyyid Muhammed Şeyh Muhammed Diya-uddin (k.s.) hazretlerinin halifelerindendir. Baba ve dedeleri ilim ve tarikat ehli olan Seyda hazretleri Evladı Resul olup Bilvanis seyyidlerindendir. Hz. Hüseyin (r.a.) soyundan geldiği için de "El-Hüseyni" denilmektedir. Seyyidlik şeceresi şu şekildedir:
Futbolun Dini
Futbol, on birer oyuncudan oluşan iki takım, iki kale ve bir futbol topu ile oynanan dünyanın en popüler takım sporu. Başta Avrupa ve Güney Amerika ülkeleri olmak üzere hemen hemen tüm ülkelerde çok sevilir ve geniş bir izleyici kitlesi tarafından izlenir
Hz. Musa (s.a) ve Ahit Sandığı
Ahit Sandığı (İbranice'de ארון הברית, aron haberit) Tevrat'ta detaylı olarak tarif edilen, On Emir Tabletlerinin saklanması için yapılmış sandık. Zamanında Kudüs'teki Süleyman Mabedi içerisinde saklandığına ve içinde On Emir Tabletleri ile çeşitli dini objelerin bulunduğuna inanılır.
Tanrı Yehova'nın tarifi ile, Musa peygamber tarafından akasya ağacından yapıldığına inanılmaktadır. Eski Ahit, Tanrı'nın kendisine yapılan portatif tapınağa yerleştirilen sandık üzerinde tecelli ettiğine sıkça değinmektedir. Davut, Kudüs'ü İsrail Krallığı'nın başkenti yaptığında, sandığı Kudüs'e getirtmiştir. Sandığın şu anda nerede olduğu bilinmese de varlığına inananlar çoktur ve sandığın kayboluşuna dair birçok fikir ortaya atılmıştır. Bugün sandığın nerede olduğuna dair de pek çok iddia vardır ve çeşitli kimseler hâlâ sandığı aramaktadırlar. Bir başka düşünceye göre de İsa çarmıha gerildiğinde akan kanı havarilerinden biri bir tasa koyar ve daha sonra o tası da Ahit Sandığı'na koyarak gizli bir yere gömer. Kur'an-ı Kerim'de Bakara 248 inci ayeti kerime de bu sandiktan "tabut" diye bahseder ve tabut un icinde ise "sekine" ve musa ile harun hanedanligindan kalintilar olduguna isaret eder.
Hayvanların Alemine Yolculuk
'o ki yarattığı her şeyi güzel yaratmıştır.' ( secde: 7) 'hayvanları da o yaratmıştır' ( nahl: 5)
kur’an- ı kerim, hayvanların da ümmet oluşu ile ilgili çok önemli bir ifadeye ve hayvanlara merhametli davranılmasına ilişkin dikkat çekici sûrelere sahiptir. bu noktada, hayvanlar hakkındaki kul hakkı konusu da gündeme gelmektedir. bunun yanı sıra, hayvan hakları üzerine pek çok hadis- i şerif bulunmakta ve islam tarihinde önemli yerleri olan zatlar; yaratıcı gücün insanlar için en güzel tezahürlerinden olan, onun isim ve sıfatlarını tespih edip zikreden hayvanlara ve dolayısıyla doğaya da duydukları sevgi ile insanlığa çarpıcı mesajlar vermektedir. ayrıca, çeşitli belge ve eserlerden edinilen bilgiler doğrultusunda, osmanlı imparatorluğu da hayvan hakları konusundaki duyarlılığı ile hayranlık uyandırmaktadır.
kur’an- ı kerim, hayvanların da ümmet oluşu ile ilgili çok önemli bir ifadeye ve hayvanlara merhametli davranılmasına ilişkin dikkat çekici sûrelere sahiptir. bu noktada, hayvanlar hakkındaki kul hakkı konusu da gündeme gelmektedir. bunun yanı sıra, hayvan hakları üzerine pek çok hadis- i şerif bulunmakta ve islam tarihinde önemli yerleri olan zatlar; yaratıcı gücün insanlar için en güzel tezahürlerinden olan, onun isim ve sıfatlarını tespih edip zikreden hayvanlara ve dolayısıyla doğaya da duydukları sevgi ile insanlığa çarpıcı mesajlar vermektedir. ayrıca, çeşitli belge ve eserlerden edinilen bilgiler doğrultusunda, osmanlı imparatorluğu da hayvan hakları konusundaki duyarlılığı ile hayranlık uyandırmaktadır.
Kuşlardaki Mucize
Yeryüzündeki en mükemmel uçuş makineleri kuşlardır. Bu filmde kuşların havalanma tekniklerini, vücutlarındaki aerodinamik yapıyı, en gelişmiş uçaklardan daha kontrollü uçmalarını sağlayan sistemleri, ve daha birçok mucizevî özelliği görecek ve çok önemli bir gerçeğe tekrar şahit olacaksınız. Bu gerçek Allah'ın yaratmasının kusursuzluğu ve Allah'ın ilminin her yeri sarıp kuşattığıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder